Savaşçı / Doğan Cüceloğlu
Öğretmenlik mesleğini isteyerek seçen ama son dönemlerde işinde yaşadığı motivasyonsuzluğu Doğan hoca ile paylaşan ve kişisel bütünlüğünü ünlü psikolog ile yaptığı sohbetlerle tamamlayan Arif öğretmenin farkındalık ve gelişim yolculuğunu anlatıyor “Savaşçı”. Her hafta İstanbul’un farklı bir mekanında buluşan ikili hayatta daha coşkulu ve anlamlı bir hayat için kişinin farkına varması gereken gerçekleri ve değiştirmesi gereken bakış açısını konuşuyorlar. Savaşçı kelimesi burada kişinin başkalarının değerleri ile değil kendi değerleriyle, kimseye boyun eğmeden, her davranışının sorumluluğunu alarak değişmesi ve daha iyi bir insan olması için yaşamdaki mücadelesini temsil ediyor.
İşte size kitaptan ilham veren hayat öğretileri ile dolu kısa alıntılar…
- Anlam arayışındaki ilk adım, kritik ve can alıcı soruları sorabilmektir. İkinci adım ise bu soruların yanıtını aramaktır. En basit ve cevabı en derin soru ise “Ben kimim?” sorusudur.
- Kişinin huzursuzluğu, mutsuzluğu, gerginliği, sıkıntısı, depresyonu aslında onu uyandırmaya çalışan önemli dostlarıdır. Her acı ister bedensel olsun, ister duygusal, ister zihinsel hepsi bir mesaj taşır. Bu mesaj da yapmamız ya da yapmamamız gereken bir şeyleri söyler.
- Yaşam enerjinizin kaynağı sizin özünüzdür. Kendi özünüzden koptuğunuz zaman şevkiniz kalmaz. Yaşamınızın anlamı bu özden gelir, özden kopuk yaptığınız şeyler ise anlamsız ve sıkıcı gelir.
- İnsan doğarken iki temel gereksinimle doğuyor. Biri ait olma, diğeri de birey olma gereksinimi. Ait olma ve birey olma arasındaki denge her bir bireyin yaşam dansını oluşturur.
- Kaygılar içinde geçen bir yaşam “mış gibi bir yaşam”dan öteye geçmez. “Mış gibi yaşam” içinde olanlar kendi varoluşlarını yaşamıyorlar, başkalarının beklentilerini gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Her bir insanın, her bir hayvanın, her bir bitkinin doğuştan getirdiği tek bir amacı vardır: “Kendini gerçekleştirmek”
- Cesaret kişinin kendi potansiyeline inanarak, kendisinden korkmadan , kendini gerçekleştirme yolunda yaşamasıdır. Ağaç kendi olmaktan korksa, kendi olmaktan utansa, tüm potansiyelini gerçekleştirerek ulu bir ağaç olamaz. Cılız bir fidan olarak kalır.
- Gerçek Savaşçı her olayın bir öğrenme fırsatı, bir öğrenme ortamı olduğuna inanır ve öğrenebileceğinin en fazlasını almak ister.
- Bir insanın niyeti, o kişinin içinde bulunduğu ortamı nasıl algılayacağını ve o ortamda bilincini nasıl organize edeceğini belirleyen en önemli etkendir. Savaşçı kişi gözlemleyen bilincini sürekli canlı tutmayı başarır. Her Savaşçının kendine özgü niyeti vardır.
- Hayır demesini bilemeyen kişi güçsüz kişidir. Hayır demesinin bilemeyen kişinin “Evet” inin de anlamı yoktur. Kendi yaşamlarının liderliğine soyunmuş kişiler, hayır ve evet kelimelerini kullanırken hem kendinin hem de ilişki içinde olduğu insanların sınırlarına saygılıdır.
- Gerçek dindar büyük resmin bilincinde davranır. Bu insana nasıl hizmet edebilirim diye düşünür. O nedenle samimi dindar, sokakta dilenenlere para vererek yardım etmekten ziyade, onları dilenci olmaktan kurtaracak bir yardımı daha anlamlı bulur.